ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Farklı tanımlar incelendiğinde, özel öğrenme güçlüğünün (ÖÖG) sözlü veya yazılı dili
anlama ya da kullanma, matematiksel işlemleri yapma, hareketleri koordine etme ya da
dikkati yöneltme becerilerini olumsuz etkileyen bir yetersizlik olduğu görülmektedir. Aslında
ÖÖG çok küçük yaşlarda oluşmaya başlayabilmekte ancak bu yetersizlik genellikle çocuk
okul çağına gelene kadar fark edilmemektedir.
Eğitim ve sağlık alanları başta olmak üzere farklı disiplinlere ait kaynaklarda değişik
ÖÖG tanımları yer almaktadır. Fakat uzmanlara göre ÖÖG ile ilgili aşağıdaki ortak
belirlenmiş betimlemeler şu şekilde sıralanmaktadır:
ÖÖG olan bireyler akademik başarı ve gelişimde zorluklar yaşamaktadırlar.
Bireyin gösterdiği öğrenme potansiyeli ile gerçek öğrenme performansı
arasında tutarsızlık bulunmaktadır.
ÖÖG olan bireyler dengesiz bir gelişim örüntüsü sergilemektedir (dil gelişimi,
fiziksel gelişim, akademik gelişim ve/veya algısal gelişim).
Öğrenme problemleri çevresel yoksunluklardan/ dezavantajlardan
kaynaklanmamaktadır.
Öğrenme problemleri zihinsel yetersizlikten ya da duygusal bozukluklardan
kaynaklanmamaktadır.
ÖÖG bireyin okuma, yazma, konuşma, heceleme, matematiksel işlemleri
yapma ve mantık yürütme becerilerini etkileyebilmektedir. Ayrıca ÖÖG olan
birey; dikkat, hafıza, koordinasyon, sosyal beceriler ve duygusal olgunlaşma
alanlarında sorun yaşayabilmektedir. Bu alanlardan birinde ya da birden
fazlasında sorun yaşıyor olabilir. Hangi alanda sorun olduğuna göre disleksi
(okuma bozukluğu) , diskalkuli (matematik bozukluğu),disgrafi, dispraksi
olarak adlandırılır ve bu alana uygun öğrenme stratejisi uygulanır.
2
ÖÖG olan bireyler normal zekâ seviyesine sahiptirler ve hatta bazen üstün
zekâlı olabilmektedirler.
ÖÖG olan bireyler farklı yeteneklere sahip olabilirler. Bazı akademik alanlarda
zorluklar yaşarken bazılarında hiçbir zorluk yaşamayabilirler.
ÖÖG bireyin ya algısal becerilerini (beynin gelen bilgileri işleme becerisini) ya
da ifade etme becerilerini (bilgiyi pratik beceriler şeklinde kullanabilme
becerilerini; örneğin, okuma, yazma, matematiksel işlemleri yapma, vb.)
olumsuz şekilde etkilemektedir.
Öğrenme güçlüğünün tanısının konulması ÖÖG riski taşıyan öğrencilere yönelik
yapılacak yardımların ilk adımını oluşturmaktadır. Ancak resmi tanı vermeden önce ÖÖG
riski taşıyan öğrencilerin bazı ön değerlendirmelerden geçirilmesi gerekmektedir. Bir diğer
deyişle, ÖÖG’nin tespit edilmesine yönelik bazı ön bilgilerin toplanması gerekmektedir. Bu
ön bilgilerin toplanması hem uzmanlar tarafından daha sağlıklı bir değerlendirme sürecini
sağlayacak, hem de öğrencilerin gereksiz yere tanı almalarını önleyecektir.
Her ne kadar öğrenme güçlüğüne yönelik belirtiler belirgin olsa da, ÖÖG bir çocuktan
diğerine büyük farklılık göstermektedir. Bir çocuk okumada sıkıntı yaşayarak erken belirtileri
gösterirken, bir başka çocuk matematik alanında zorluk yaşayabilmektedir. Matematikte
başarılı bir çocuk ise anlamada güçlük yaşayabilmektedir. Yukarıda belirtilen problemler
çeşitlilik göstermesine rağmen hepsi tek bir çatı altında ÖÖG altında toplanmaktadır.
3
Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Çocukların Genel Özellikleri
ÖÖG olan öğrenciler için tek bir gruptan bahsetmek mümkün değildir. Erkeklerde
ÖÖG tanısı alma oranı kızlara göre yaklaşık 3 kat daha fazladır. Uzmanlar için en büyük
zorluk ÖÖG olan çocukla, çalışmadığından dolayı akademik zorluk yaşayan (tembel olarak
nitelenen) çocuğu ayırt edebilmektir. Zihinsel kapasite açısından ÖÖG olan öğrenciler
ortalama veya ortalama üstü IQ puanına sahip olmaktadırlar. Fakat ÖÖG olan öğrencilerin
neredeyse tümü bir ya da daha fazla alanda akademik başarısızlık yaşamaktadır.
Özel öğrenme güçlüğü olan bireylerde en sık görülen 10
özellik;
ÖÖG olan bireylerde belirgin fiziksel özellikler, hareketler, kesin bir genetik yapı
veya başka özel belirtiler bulunmamaktadır.
Alanyazında ÖÖG’nin en belirgin 10 özelliği olarak şunlar sayılmaktadır:
1- Önemli gelişimsel alanlarda gecikme
2- Dürtüsellik – düşünmeden hareket etme
3- Duygusal dalgalanma – duygularda hızlı değişim (ağlarken birden gülmeye başlama
gibi)
4- Genel koordinasyon eksikliği
5- Dikkat bozukluğu
6- Algı-motor bozukluğu
7- Bellek ve düşünme bozuklukları
8- Belirgin akademik problemler (özellikle okuma ve matematik alanlarında)
9- Konuşma ve konuşma seslerini öğrenme bozuklukları
4
10- Merkezi sinir sistemi düzensizliği ve bozukluğu belirtileri.
Yasal Düzenlemeler Ve Eğitim Hakkı
Sadece ÖÖG konusunda oluşturulmuş yasal düzenlemeler bulunmamaktadır. Fakat
Anayasamızın 42. maddesinde yer alan “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun
bırakılamaz.” ifadesi ile 10. maddesinde yer alan “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife
şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı
sayılmaz.” ifadeleri ÖÖG olan öğrenciler dahil tüm özel gereksinimli öğrenciler için uygun
eğitim sağlanması gerekliliği vurgulamaktadır. Ayrıca 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname’nin 12. maddesinde yer alan “Özel eğitim gerektiren bireylerin
eğitimleri hazırlanan bireysel eğitim planları doğrultusunda akranları ile birlikte her tür ve
kademedeki okul ve kurumlarda uygun yöntem ve teknikler kullanılarak sürdürülür.” ifadesi
ile Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde özel eğitimin temel ilkeleri arasında yer alan
“Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin, eğitim performansları dikkate alınarak, amaç, içerik
ve öğretim süreçlerinde ve değerlendirmede uyarlamalar yapılarak, akranları ile birlikte
eğitilmelerine öncelik verilir.” ifadesi ÖÖG olan öğrenciler dahil özel gereksinimli
öğrencilerin normal gelişim gösteren öğrencilerle birlikte eğitim almaları gerekliliğini ifade
etmektedir.
Öğrenme güçlüğü terimi ülkemizde ilk defa 1975 yılında özel eğitimle ilgili çıkarılan
bir yönetmelikte kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla terimin içeriği değişmiştir ve son olarak
MEB’nin 2006 yılında çıkarmış olduğu Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde ÖÖG olan
bireyler şu şekilde tanımlanmaktadır:
“Dili yazılı ya da sözlü anlamak ve kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma
süreçlerinin birinde veya birkaçında ortaya çıkan ve dinleme, konuşma, okuma, yazma,
heceleme, dikkat yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapma güçlüğü nedeniyle özel
eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan birey” olarak ifade edilmektedir.”
Ayrıca ÖÖG olan öğrencilere yönelik başarı değerlendirmesinin nasıl yapılması
gerektiğine dair bir ifade Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin 24. maddesinde şu şekilde
yer almaktadır:
“Yazma güçlüğü olan öğrenciler ve özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin
5
değerlendirilmesi sözlü, sözlü ifadede güçlük yaşayan öğrencilerin değerlendirilmesi ise yazılı
olarak yapılır. Yazılı ve sözlü ifade etme becerilerinde yetersizliği olan bireyler ise
davranışlarının gözlemlenmesi yoluyla değerlendirilir.”.
Ülkemizde ÖÖG olan öğrenciler için MEB tarafından bazı çalışmalar yapılmaktadır.
MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü ve Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri
Genel Müdürlüğü tarafından 2008 yılında ‘Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı’
hazırlanmış ve bu program Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından 2009 yılından
itibaren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde kullanılmak üzere onaylanmıştır. Bu
destek eğitim programı öğrenmeye ve okuma-yazmaya hazırlık ve okuma-yazma temel
becerilerini geliştirmeyi, matematikle ilgili temel beceri ve kavramların günlük yaşamda
kullanılmasını sağlamayı ve sorun çözme, akıl yürütme, kıyas yapabilme ve analitik düşünme
becerilerini geliştirmeyi hedeflemektedir.
Program üç modülden oluşmaktadır: öğrenmeye hazırlık (300 ders saati), okuma
yazma (250 ders saati) ve matematik (200 ders saati). Bu modüllerde öğrenci için hedeflenen
kazanımlar, ölçme ve değerlendirme yöntemleri, öğretim yöntem ve teknikleriyle ilgili detaylı
bilgi sağlanmaktadır.
Ayrıca MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ‘Özel
Öğrenme Güçlüğü Olan Bireyler İçin Performans Belirleme Formu’ hazırlanmıştır. Bu
formun hazırlanmasındaki amaç ÖÖG olan bireylerin öğrenmeye hazırlık, okuma yazma ve
matematik becerilerine ilişkin performanslarını belirlemek ve buna dayalı olarak eğitim planı
hazırlamaktır. Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı’nda bulunan modüllere
paralel olarak performans değerlendirme formu detaylandırılmıştır.
ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ NEDENLERİ
Özel öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerle yapılan çalışmalarda beynin yapısında ve
işleyişinde belirgin farklılıklar gözlemlenmiştir.
Örneğin:
• Bazı bireylerde beynin iki yanında da bulunan ve dil ile ilgili olan planum temporale
alanında farklılıklar görülmektedir.
6
• Disleksi olan bazı bireylerde bu iki alan aynı boyuttadır. Disleksi olmayan bireylerde
ise sol planum temporale belirgin şekilde daha geniştir.
• Bilgiyi işleme süreci daha yavaş bir hızda veya ÖÖG olmayan bireylere göre daha
farklı yöntemlerle gerçekleşmektedir.
• Öğrenme süreci doğruluk oranı düşük veya daha yavaş şekilde olabilmekte ve
öğrenme ile ilgili bir işi yaparken yeteneksizlikten veya yetersizlikten
kaynaklanmayan bir şekilde beklenin altında performans sergileyebilmektedir.
Beyin yapısındaki ve işleyişindeki farklılıklar ÖÖG olan bireylerin öğrenemeyeceği
anlamına gelmemektedir. Eğitimsel süreç, öğrenme stratejileri, telafi teknikleri ve
iyileştirici müdahaleler öğrenme sürecini anlamlı şekilde etkilemektedir. Bu nedenle,
ÖÖG olan bireylerin özel gereksinimlerini karşılayabilecek etkili ve verimli öğrenme ve
öğretme yöntemleri belirlenmeli ve eğitim sürecinde kullanılmalıdır.
ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ BELİRTİLERİ
Okul Öncesi Dönem
Sözcükleri telaffuz etmede güçlük
Doğru sözcükleri bulmada güçlük
Alfabeyi, rakamları, renkleri, şekilleri, haftanın günlerini öğrenmede güçlük
Yönergeleri takip etmede güçlük
Kalem ve silgi gibi araçları tutmada güçlük
Ayakkabısının bağcıklarını bağlamada, giysisinin düğmelerini iliklemede güçlük
Kısa dikkat süresi (örneğin, 5 yaşında bir çocuğun kısa bir hikâyeyi dinleyecek kadar
uzun süre oturamaması)
Kolayca ilginin/dikkatin dağılması
Zayıf dinleme becerileri
Bir şey yapmaya istekli olmama (örneğin, tembel ya da karşı gelen biri gibi görünme)
Yeterince gelişmemiş konuşma ve dil becerisi
Garip ya da sakar hareketler (örneğin, düğmeyi ilikleyememe, zıplayamama vb.)
Yaşına uygun olmayan davranışlar sergileme
7
Genellikle dağınık/düzensiz olma
Kâğıt ve kalemle yapılan etkinliklerde zorluklar yaşama
2,5 yaşına kadar kelimelerden cümleler oluşturamama
Konuşmasının çoğunluğunun (%50≥) anlaşılmaması
İlkokul/Ortaokul Dönemi
Harfler ve sesler arasında bağlantı kurmada güçlük
Sesleri kullanarak sözcük üretmede güçlük
Okurken basit kelimeleri karıştırma
Basit matematik kavramlarını anlamada güçlük
Zamanı söyleme ile ilgili becerilerde güçlük
Yeni becerileri öğrenmede güçlük
Açık uçlu sorulara cevap vermede güçlük
Okumayı veya yazmayı sevmeme veya yüksek sesle okumadan kaçınma
Günlük yaşamında düzensizlik (ödevlerinin düzensiz olması, odasının dağınık olması
gibi)
Kötü el yazısı
Alfabeyi ve kafiyeli kelimeleri öğrenmede ve seslerle harfleri eşlemede zorluklar
Sesli okuma yaparken birçok hata yapma, sık sık tekrarlama ve okumaya ara verme
Okuduğunu anlama problemleri yaşama
Heceleme etkinliklerini yerini getirmede zorlanma
Uygunsuz şekilde kalem tutma ve karmakarışık yazı yazma
Yazılı anlatımda zorluklar yaşama
Dil ediniminde gecikme yaşama ve sınırlı kelime hazinesine sahip olma
Harflerin seslerini hatırlamada problem yaşama ve kelimelerdeki küçük ses
farklılıklarını ayırt edememe
Esprileri, karikatürleri ve nükteli ifadeleri anlamada zorluklar
Yönergeleri takip etmede zorluklar
Kelimeleri yanlış telaffuz etme
Kendini sözel olarak ifade etmede zorluklar ile konuşma ve yazmada doğru kelimeleri
bulmada problem yaşama
8
Karşılıklı konuşmada sıra alma ve konuşma sırasında karşısındaki kişi ile arasındaki
mesafeyi ayarlama gibi iletişimin sosyal kurallarına uymama
Matematikle ilgili sembolleri karıştırma ve sayıları yanlış okuma
Dinlediği bir hikâyeyi oluş sırasına göre tekrar anlatmada sorun yaşama
Bir işe nereden başlayacağı konusunda karar vermede zorlanma
EĞİTSEL DEĞERLENDİRME VE TANILAMA SÜRECİ
Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde, eğitsel amaçla bireyin tüm gelişim
alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları
belirlenerek en az sınırlandırılmış eğitim ortamına ve özel eğitim hizmetine karar verilir.
Bireyin eğitsel değerlendirme ve tanılaması rehberlik ve araştırma merkezinde oluşturulan
özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından nesnel, standart testler ve bireyin özelliklerine
uygun ölçme araçlarıyla yapılır. Tanılamada bireyin; tıbbî değerlendirme raporu ile zihinsel,
fiziksel, ruhsal, sosyal gelişim öyküsü, tüm gelişim alanlarındaki özellikleri, akademik
disiplin alanlarındaki yeterlilikleri, eğitim performansı, ihtiyaçları, eğitim hizmetlerinden
yararlanma süresi ve bireysel gelişim raporu dikkate alınır. Eğitsel değerlendirme ve tanılama;
eğitimin her tür ve kademesindeki geçişler ile bireylerin eğitim performansı ve eğitim
ihtiyaçları dikkate alınarak veli ya da okulun/kurumun isteği üzerine gerektiğinde tekrarlanır.
Millî eğitim müdürlükleri, örgün ve yaygın eğitim kurumları, sağlık kuruluşları,
üniversiteler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sosyal hizmet birimleri ve yerel
yönetim birimleri özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılanması
amacıyla RAM’a yönlendirilmesinde sorumluluğu paylaşırlar.
Bireyin Özel Öğrenme Güçlüğü tanısı alabilmesi için;
• Bireyin yaşadığı öğrenme zorluklarının en az altı aydır devam eden bir durum olması,
• Bireyin bir ya da daha fazla akademik alanda başarısının var olan potansiyelinden/
performansından düşük olması ya da bireyin sağlanan eğitim müdahalelerine çok
düşük tepki vermesi/ göstermesi (beklenen başarıyı sergilememesi),
• Bireyin yetersizliklerinin önemli derecede özel eğitim hizmetini gerektirmesi,
9
• Bireyin değerlendirme sürecine kadar yeterli ve uygun öğrenme fırsatlarının içinde yer
almış olması,
• Bireyin başarısız olmasının nedenlerinin sağlık problemleri, duygusal problemler,
kültürel farklılık ve ekonomik nedenler gibi durumlarla ilişkili olmaması,
beklenmektedir.
ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER
Öğrenme güçlüklerinin erken teşhis edilmesi ve bu güçlüklere erken müdahalede
bulunmak çocuğun okul performansı için son derece önemlidir. Öğrenme güçlüğünün erken
fark edilmesinde öğretmenin gözlemleri ve değerlendirmeleri de büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle öğretmen akademik performansı düşük çocukları risk altında olan çocuklar olarak
kabul etmeli ve gerekli tedbirleri alarak onları derslerde desteklemelidir. Bu destekler dersin
programının, kullanılan materyallerin ve yöntemlerin yeterli ve etkili olup olmadığını kontrol
etmeyi ve bu konuda gerekli değişiklikleri yapmayı içermektedir.
Eğer öğretmen, çocuğa sınıf içinde gerekli desteği sağladığı halde (daha fazla görsel
anlatım, tahtaya ya da kendine yakın oturtma, derste soru sorarak aktif kılma, daha ilgili
davranma gibi) öğrencinin akademik performansında bir ilerleme görmüyorsa, önce rehber
öğretmeni ve okul yönetimini bilgilendirmeli sonra da aile ile iletişime geçmelidir. Ailenin de
görüş ve onayı alınarak çocuk değerlendirilmek üzere RAM’a yönlendirilmelidir. Bu süreçte
öğretmenler, çocuğun değerlendirme istek formunda RAM tarafından istenilen gelişim
alanlarını dikkatli bir şekilde doldurmalı ve değerlendirme sürecine katkı sağlayabilecek
kendi gözlem ve değerlendirmelerini içeren ayrıntılı bir rapor sunmalıdır.
Öğretmenler ÖÖG tanısı almış öğrencileri için mutlaka işlevsel BEP hazırlamalı ve
öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimlerini yakından takip etmelidirler. ÖÖG olan
öğrencilerin özellikle akademik beceriler konusunda bireysel ve/veya küçük grup eğitimleri
10
ile desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca ÖÖG olan öğrencilerin başarılı oldukları beceriler
öne çıkarılarak başarıyı tatmaları sağlanmalı ve öğrencilerin kendine güven ve motivasyonları
artırılmalıdır. Süreç içinde eğer öğrenci destek eğitim almakta ise destek eğitim sağlayan
öğretmen ile sürekli iletişim halinde olmak öğrencinin akademik gelişimi için çok önemlidir.
Bunun yanı sıra öğretmenler aileler ile iletişimi sürdürmeli ve ailelerin öğrencilerin eğitim
sürecine aktif katılımları konusunda yönlendirme yapmalı ve tavsiyeler vermelidirler.
KAYNAKLAR:
MELEKOĞLU, M. A. ve ÇAKIROĞLU, O. [Editörler] (2017).Özel öğrenme güçlüğü olan
çocuklar (3. Baskı). Ankara:Vize Yayıncılık. ISBN: 978-605-4551-98-9
MELEKOĞLU, M. A. & SAK, U. [Editörler] (2017). Öğrenme güçlüğü ve özel yetenek.
Ankara: Pegem Akademi.
YILDIRIM DOĞRU, S. S. [Editör] (2012). Öğrenme güçlükleri. Ankara: Eğiten Kitap.
ISBN: 9786055472788
SARI, H. [Çeviri Editörü] (2013). Öğrenme güçlüğü olan bireyler ve eğitimleri. Ankara:
Nobel Akademik Yayıncılık. ISBN: 9786051331799
VASSAF, B. H. (2011). Öğrenme yetersizliği. Alfa Yayıncılık. ISBN: 9786051063560
GREEN, S. ve REID, G. (2015). Disleksi ile başa çıkmak için 100+ pratik öneri. Arkadaş
Yayıncılık. ISBN: 9789755098173
YÜCEDAĞ, E. D. (2016). Dans Eden Kelimeler. Elma Yayınevi. ISBN: 978-605-9367-08-0
MOORE MALLINOS, J. (2009). Bende disleksi var. Tübitak Yayınları. ISBN:
9789754034950
SEMERCİ, B. (2013). Öğrenme güçlüğünü nasıl yendim? Yeşil Dinozor Yayınevi. ISBN:
9786054806010
ERINÇMEN KANOĞLU, M. (2014). Tumburluplar - disleksik misleksik. Çikolata